KKTC’deki İnsan Ticaretini Durdurun


KKTC’deki İnsan Ticaretini Durdurun

 

Kölelik, geçmişte kalan ve modern dünya düzeninde yaşanmadığı var sayılan bir insan hakkı ihlâlidir.  Gerek uluslararası gerekse yerel düzenlemeler bu gibi fiilleri yasaklamış ve suç kapsamına almış olsa da, farklı şekillerde karşımıza çıkmaya devam ediyor. Ülkemizde insan ticareti yapmak için gözle görülür ‘pazarlar’ kurulmasa da, yerelle işbirliği yapan uluslararası suç ağları, günümüzde modern köleliği gerçekleştiren yöntemler kullanıyorlar.

 

2018 – 2021 yılları arasında, Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı ile birlikte yürüttüğümüz ‘İnsan Ticareti Mağdurları için Adalet’ projesi kapsamında kurulan ve proje bitiminde İnsan Hakları Platformu’na devredilen ihbar hattı aracılığıyla, mağdurlara adli yardım hizmeti sunduk. Bize ulaşan kişilerin büyük bir çoğunluğu mevsimlik işçiler, inşaat işçileri, üniversite öğrencileri ve gece kulübü çalışanlarıydı. Tabi ki mesele bu alanlarla sınırlı değil. Proje süreci kapsamında, Lefkoşa’dan 220, Girne’den 23, Güzelyurt’tan 2, Mağusa’dan 4, İskele’den 6, Türkiye’den ve bölgesi bilinmeyen 8 kişinin insan ticareti mağduru olduklarını tespit ettik.

 

O dönem yürürlükte olan mevzuat insan ticaretini suç olarak tanımlamadığı için alınan şikayetleri neticeye vardırmak kolay değildi. Bu sebeple konunun paydaşı olan diğer sivil toplum örgütleri, devlet yetkilileri ve siyasilerle birlikte bir çalıştay gerçekleştirip, öncelikle ceza yasasında değişiklik yapılmasının önemine vurgu yaptık. 2020 yılında bizim de katkı koyduğumuz Meclis komite toplantıları neticesinde insan ticareti fiili ceza yasasına dahil edildi. Ama bugüne kadar işletildiğini söylemek mümkün değil.

 

İnsan ticareti güvensizliği, savunmasızlığı ve çaresizliği istismar eden bir suçtur. Tacirler; fuhuşa zorlamak, cinsel istismar, organ satışı, zorla çalıştırmak ve hizmet ettirmek, esaret altında tutmak gibi amaçlarla, mağdurları; zorlayarak, hile ile kandırarak, kaçırarak, tehdit ederek, nüfuzu kötüye kullanarak veya çaresizlikten yararlanarak, bir yerden başka bir yere nakletme, sevk etme, barındırma, teslim alma gibi fiiller aracılığıyla bu suçu işlerler.

 

Tabi ki insan ticaretinin önlenmesi ve mağdurların güçlendirilmesi için sadece ceza yasasındaki değişiklik yeterli değildir. Ayrıca koruyucu ve destekleyici mekanizmaları kuracak geniş kapsamlı bir yasaya ve kurumsal düzenlemelere de ihtiyaç duyulmaktadır. Bu hedefle, ‘İnsan Ticareti ile Mücadele ve Mağdurların Korunması Yasa Taslağı’nı, 5 Ağustos 2021 günü Meclis’in bilgisine getirmiş olmamıza rağmen hâlâ gündeme alınıp yasalaştırılmadı. 

 

Kıbrıs Türk Barolar Birliği olarak, 30 Temmuz İnsan Ticareti ile Mücadele Günü kapsamında, ülkemizde özellikle emek sömürüsü ve cinsel sömürüye maruz kalan insan ticareti mağdurlarını güçlendirmek, işlenen suçların daha etkin bir şekilde soruşturulup yargılamasının önünü açacak mevzuatın güçlendirilmesi ve kurumsal yapıların vakit kaybetmeksizin hayata geçirilmesi için gereken katkıyı koyacağımızı yineler, üç yıl önce gündeme getirdiğimiz yasa tasarısının bir an önce Meclis komitelerinde görüşülmesini talep ediyoruz.

 

 

Kıbrıs Türk Barolar Birliği

 

31/7/2024